Bu makalede, reklam sektöründe çalışan çok az kişinin bildiği bir konu üzerinde yazmak istedim. Tasarımlarda yaygın olarak kullanılan, Pantone kodlu ekstra renklerin baskı aşamasında CMYK açılımlarının belirli bir standardının olup olmadığı konusunda kafa karıştırıcı durumlar var. Reklam ajansları, müşteri ve matbaa üçgeninde en fazla yaşanan sürtüşme bu konuda. Öncelikle Pantone renkler, Cyan, Magenta, Yellow, Black gibi renklerin karışımıyla elde edilemeyen özel renklerdir. Bunların hemen hepsi aslında özel karışımlarla hazırlanan spesifik renklerdir. CMYK olarak basıldıklarında, bir kısmı Pantone karşılığına çok yakın çıkmakla beraber, azımsanmayacak kısmı tamamen Phantone karşılılarından uzaktır. Bunun zaman zaman sebebi; Phantone renkleri elde etmek için uygulanan karışımların, transparan boyalar, metalik boyalar gibi farklı değişkenler kullanılarak da hazırlanmasıdır. Bu nedenle hassas markalar, bu ekstra renklerin, CMYK renklere ilave olarak ayrı bir kalıpla basılmasını talep etmektedir. Bazı firmalar, Pantone renklerin CMYK açılımlarını çeşitli materyaller üzerinde (Kuşe kağıt, birinci hamur kağıt, hatta plastik esaslı malzemeler) denemelerin sonunda bir standarda oturtmaya ve belirlemeye çalışıyor. Kalan çoğunluk ise Pantone’nin kendi çıkarmış olduğu ‘CMYK Karşılık” kartelasını kullanmaktadır. Bu hem doğru bir tercih hem de doğru olmayan bir tercih. (Sanırım kendim ile çeliştiğimi düşünmektesiniz.) Doğru olduğu nokta, Pantone; CMYK değerler için ortalama bir karşılık vermiş durumda. Bütün çalışmalarda kullanmamız durumunda bizi üzmeyecek bir karşılık vermekle beraber, ideal çözümü sunmuyor aslında. Bunun sebebi baskıyı etkileyen çok fazla sayıda değişkenin bulunması. Bunların en başında baskının gerçekleştirileceği matbaaların renk profil farlılığı geliyor. Her ne kadar ülkemizde kullanılan boyaların kimyası, standardı yakalamış olsa da (Boya markalarının iddiası bu), baskıyı gerçekleştiren tesislerin ortak bir standart kullanmaması sonuç üzerinde hatırı sayılır bir etkiye sebep olmaktadır. Eğer dünya standartlarında renk sertifikası bulunan bir matbaada baskı yapmıyorsak, Pantone kataloğundan seçilmiş bir rengin CMYK değerleri ile basılması için, Pantone kataloğuna en yakın görüntüyü elde etmek konusunda hassassak, işin basılacağı matbaanın kullanacağı renk profillerine göre değer vermekte fayda var. Örnek olarak bir renk alalım.
Yukarıda, yaygın olan bir kaç profil paylaştım. Bu alt sekmelerdeki ayarlar ile çok daha fazla alternatif oluşturmakta. Bu sebeple, baskılarınızda en gerçekçi sonuçları almak istiyorsanız, baskının gerçekleşeceği matbaanın renk profillerini kullanmanızda fayda vardır. Bu matbaanın kendi profiline göre iyi kalibre edilmiş monitör ile çalışması bile bazen kesin çözüm olamıyor. Bu monitörlerin baskı makineleri ile kalibrasyonu da önemli bir konu. Peki hangi tercihi yapmalıyız? Ben FOGRA sertifikalı matbaalar ile çalışmaktan yanayım. Fogra Ofset Proses Standardı (PSO) Alman Baskı ve Medya Birliği (BVDM), FOGRA ve UGRA’nın işbirliği ile geliştirilmiş ISO 12647’ye ilave olarak tüm işleyişi de kapsayan bir sistemdir. Bu standart hakkında daha ayrıntılı bilgiyi internet üzerinde bulmak mümkün… Yine de bir kaç küçük bilgi vermekte fayda var. Artık basım işleminin kontrolü, ilk aşamasından son aşamasına kadar spektrofotometrik ölçümler sayesinde yapılabilmektedir. Bu gelişmeler baskı değerlerini operatörün yorumundan bağımsız hale getirerek, ölçülebilir değerler haline getirmiştir. Bu durum operatörün de işini kolaylaştırmaktadır. Bununla beraber aynı dokümanın farklı zamanlarda yeniden basılması esnasında, renklerdeki sapma minimum seviyede olmaktadır. İlk baskı ile tekrar baskılardaki renkler birbirini tutmaktadır.